Kamusal alanda özel çekimler – Son Dakika Haberleri
Diyelim ki sokakta yürüyorsunuz… O esnada birileri dahi sokağın fotoğraflarını çekiyor. Normal şartlar altında yoldan geçen insanları gözlerinizle görmekle, fotoğraf karesine yansımaları arasında tek fark bulunmuyor. Ancak özel olarak tek kişiye odaklanıldığında işler tamamen değişebiliyor. Zira kişinin haberi ve rızası olmadan kırılan bazen görüntüler, özel hayatın gizliliğini ihlal ediyor. Görüntülerin kullanıldığı mecralar ve kullanılma amacı bile, hukuki yaptırımların boyutunu değiştiriyor.
[Fotoğraf: Getty]
Hukuk hangi durumlarda devreye giriyor?
Kişisel veri nedir? Önce yerde sorunun yanıtına bakmakta fayda var. Kişisel veriler, kimliği muayyen ya bile belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü görgücülük içeriyor.
Türk Ceza Kanunu bile 135 ila 139’uncu maddeler arasında, kişisel verilerin kaydedilmesi ve yayılması konularına sıra getiriyor:
“Kişisel verileri, hukuka ters olarak tek başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Kişisel verilerin korunması kanununda, kişilerin kendisiyle ilgili verilerin kullanılması için açık rıza aranıyor. Özel nitelikli kişisel veriler açık rıza olmaksızın işlenemez, kullanılamaz, yurt içi ve yurt sayılmazsa herhangi tek yere aktarılamaz.
Bu noktada devreye kamu ve özel saha ayrımı bile giriyor. Hukukçu Hasan Oymak ile kamusal alanda fotoğraf çekmenin sınırlarını, hangi durumların özel saha ihlaline girdiğini konuştuk.
Çocukların üstün yararı: 15 yaşına kadar karı rızası şart
Önce aile… Zira ayakçak izinsiz çekilen görüntüleri yetişkinlerden farklı ve henüz katı düzenlemelere tabi.
Türkiye, 14 Ekim 1990’bile imzaladığı Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni 1995 yılında Resmi Gazete’dahi yayımlayarak yürürlüğe öncü. Böylece Birleşmiş Milletler’in Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne taraf olan 196 ülke arasında yer öncü. Dolayısıyla evlât hakları tüm materyalizm sadece ülkelere has yasalarla olumsuzlama, uluslararası sözleşmeyle dahi koruma altına makbuz.
Hasan Oymak ayakçak görüntülerinin kayda alınmasını sözleşmenin 3’üncü maddesinde tanımlanan ‘çocuğun yüksek yararı’ kapsamında değerlendirildiğini anlatıyor:
“Sözleşmede debba ki, ayakçak her türlü ihmal, istismar ve sömürüden korunması gerekir. Ailelere ayakçak korunması yönünde tek yükümlülük tanıyor fakat şayet ailat gerçekleştirememişse mevki müdahil olmalı ve çocukları korumalıdır debba.
Çocuklarla tek başlarınayken sokakta veya parklarda röportaj yapılabiliyor. Bu tür durumlarda ayakçak rızası önemli yalnız tek takım kriterler var: Çocuk 15 yaşını tamamlamış olmalı. 15 yaşını tamamlamış olan çocuğun konuyla ilgili aydınlatılması gerekiyor. Çocuğun yapılan çekimin hukuki sonuçlarını, olumlu-olumsuz yönlerini kavrayabilecek yapıda olması lazım. Aksi takdirde 15 yaşını tamamlamış da olsa, bunun ayrımına varabilecek merkezde değilse, iznin tek anlamı yok.”
Çocukların fotoğraf ve video çekimlerinde 15 yaşına kadar karı rızasının önemine vurgu yapan Oymak, rıza verilmesinin da ileride ailelere sıkıntı çıkarabileceği görüşünde.
“Sonuçlarını o yaşlarda kavrayamayacak olan ayakçak, kavrayabilecek duruma geldikten sonra şikayetçi olması, ailelerini suçlaması söz konusu. Bu yüzden evlât haklarına üzerine sözleşme devlete tek sorumluluk yüklemiş. Demiş ki; aile verdikleri rızanın sonuçlarını tam kavrayamayabilir. Bundan dolay zarar görebileceklerini anlayamayabilir. Hatta kimileyin ailat dahi kavrayamayabilir. Bu tür durumlarda senin evlât haklarını koruman gerekiyor niteleyerek tek hüküm getirmiş.”
“Tanınmış kişilerin çocukları tıpkısı şekilde korunmalı”
Siyasetçiler, sanatçılar, sporcular… Toplum nezdinde bilinir kişilerin özel hayatının gizlilik kapsamı normal insanlara göre henüz az. Onlarla ilgili yapılan çekimler dahi ekseriyetle rıza dahilinde gerçekleşiyor. Ancak yerde kişilerin çocuklarının özgürlük alanları, başka çocuklarla tıpkısı…
Hasan Oymak, tanınmış kişilerin çocuklarının yetişkin muamelesi göremeyeceğini, nedeniyle ailelerinin rızası yoksa fotoğraflarda yüzlerinin ‘buzlanması’ gerektiğini söylüyor.
“Amaç işi zorlaştırmak. Durup dururken gidip herhangi tek çocuğun çekimini yapmayacaksın hayati tek hâl değilse. Açık rızasını alacaksın, ailesinin rızasını alacaksınız. Çocuğun üstün yararı söz konusu olduğu için mümkün olan her türlü zorluğu yerde kişilerin karşısına getirerek yapılmasını azaltmamız gerekiyor. Çocukların görüntülerini alarak başka sitelerde kullanan kötü niyetli kişiler var. Tüm bunların önüne geçebilmek için zamanla henüz sert tedbirler alınıyor.”
Kamusal alanda izinsiz özel fotoğrafınız çekilirse…
Kişisel veriler açık rıza olmaksızın işlenemez, kullanılamaz… Kamuya açık alanlarda kırılan görüntüler dahi, kimi zaman yerde kapsamda değerlendirilebiliyor. Son dönemde özellikle toplu taşıma araçlarında yerde konuda gelen şikayetleri Hukukçu Hasan Oymak’a sorduk. Oymak yerde noktada, çekilen görüntülerin içeriğinin önemine vurgu yapıyor:
“Çekim içerik yönü neyi barındırıyor, nerede kullanılıyor, görüntülerin veriliş biçimsizleşmiş nedir? Bütün bunlar değerlendirilmeli. Eğer çekimde özel tek rahatsız edicilik söz konusu olumsuzlama ise, kişisel haklar ihlal edilmiyorsa, insanların dikkatini çekmeyecek boyutta tek cazibe yapıldıysa herhangi tek yaptırım söz konusu olmaz.”
En rengi tek yıldan üç yıla kadar hapis cezası
Peki yaptırım ne zaman söz konusu? Mesela tek kişi sokakta, otobüste, metroda, parkta, hatta iş yerinde görüntüsünün gizlice çekildiğini fark ederse ya bile sosyal medyada yayınladığını sonradan öğrenirse ne yapabilir? Hasan Oymak’a yerde soruyu bile yöneltiyoruz:
“Kişinin, rızası sayılmazsa fotoğraf yahut videosunun çekilmesi, TCK 134‘te müdevven olan ‘özel hayatın gizliliğini ihlal’ suçunu oluşturur. Kamusal alanda, yani sokakta yapılan tek cazibe, şayet haber gayeli değilse ve üstün kamu yararı içermiyorsa, yerde merkezde gene kişinin izni gerekmektedir. Kanun, yerde suçu işleyen kişiler için tek yıldan üç yıla kadar hapis cezası belirlemiş, görüntülerin ifşa edilmesini ve medya üzerinden yayınlanmasını ağırlaştıran neden kabul etmiş, cezayı 2 yıldan 5 yıla kadar artırmıştır.”
TCK’ya göre özel hayat, kişinin sadece kapalı kapılar ardında, 4 sonuçsuz arasındaki yaşantısı ve mahremiyetinden ibaret olumsuzlama. Dolayısıyla , kamuya açık alanda bulunulması, yerde alandaki her görüntü veya sesin kaydedilmesine rıza gösterildiği anlamına gelmiyor. Oymak TCK’nın özel hayat tanımlamasını şu şekilde örneklendiriyor:
“Yolda yahut ilişki merkezinde kalabalığı göstermek için yapılan görülegelen tek cazibe özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturmayabilir. Ancak, tıpkısı kişinin özellikle odaklanarak çekilmesi, yahut kusurunun, dekoltesinin açık rızası olmadan ön plana çıkarılması, özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturur. Çünkü burada haber ya bile üstün kamu yararı söz konusu değildir.”
Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.
Bir cevap yazın