Bu nükleer felaket, uzmanlar tarafından 1986’daki Çernobil felaketinden sonra tarihteki en büyük ikinci nükleer felaket olarak tanımlandı.

Bugüne kadarki en karmaşık nükleer kaza olarak nitelendirilen Fukuşima faciasının üzerinden 10 yılı aşkın bir müddet sonra, eriyerek santralde en çok hasar gören reaktörün tabanına düşen nükleer yakıt kalıntıları bulundu. Daha fazlasını öğrenmek için bölgede soruşturma başlatıldı.

Nükleer yakıt kalıntıları daha evvel de görüntülenmeye çalışıldı.

Patlamada yüksek oranda radyoaktif olan yakıtın birden fazla, depolandıkları kapların tabanına düştü, bu da onu yerden çıkarmayı son derece zorlaştırdı. Bugün, yaklaşık 900 ton erimiş nükleer yakıt, 280 tonu Ünite Bir’de olmak üzere, tesisin üç hasarlı reaktöründe hâlâ duruyor. Yetkililer, bu kalıntıların çıkarılmasının 30-40 yıl süreceğini iddia ediyor.

2 metre derinliğinde radyoaktif su ile kaplı Ünite 1’e 2017 yılında kameralı küçük bir robot gönderilmiş; Bu teşebbüs, yüksek radyasyon ve iç yapısal hasar nedeniyle başarısız oldu. Fakat tesis operatörü Tokyo Electric Power Company (TEPCO) Perşembe günü yaptığı açıklamada, küçük kameralarla donatılmış bir ROV-A robotunun birinci kere erimiş yakıt ve soğutma suyuna batmış yapıların fotoğraflarını çekmeyi başardığını söyledi. Açıklamada, robotun sondaların önünü açma misyonu sırasında birincil koruma kabının iç imajlarını elde ettiği belirtildi.

Şirket sözcüsü Kenichi Takahara, konteynerin tabanından enkaz yığınlarının yükseldiğini ve bunların bir kısmının düsturun içinde olduğunu, çekirdeğin çabucak altında bir yapı olduğunu ve bunların bölgeye erimiş yakıt düştüğünü belirtti. Takahara, manzaralardaki objelerin ne olduğunu doğrulamak için daha fazla araştırmaya muhtaçlık duyulacağını da kelamlarına ekledi.