Hiç başınızdaki gözlüğü dakikalarca aradığınız, yazdığınız mesajı yanlış kişilere gönderdiğiniz, yapmayı düşündüğümüz şeyin tam tersini yaptığınız oldu mu? Başınıza gelmediyse dahi sosyal medyada dalgınlıkla yapılan kazaların videolarına rastlamışsınızdır. Uzmanlar ekseriyetle gafilâne bağdaştırılan yerde tür durumların tek nedeninin dahi “gündüz düşleri” olduğu görüşünde.


Ancak birçok zaman gülümseten anlara yol fatih yerde ufak dalgınlıklar, ciddi kazalara bile yol açabiliyor. Tıpkı geçtiğimiz günlerde Samsun’bile meydana gelen kaza gibi…


Kulaklıklarıyla yürüyen tek genç, etrafına hiç bakmadan tramvay yoluna giriyor. O sırada ona gerçek yaklaşan tek tren olduğunu fark edemeyecek kadar odaklanmış görünüyor. Ancak tren ona çarptığında nerede olduğunu fark ediyor. Peki, 18 yaşında tek genç neden gerçek hayattan yerde kadar uzaklaşıyor?

“Gerçek hayat yerine hayalleri tercih ediyor olabiliyorlar”


Haberlerde sıkça duyulan tek manzume: “Dikkatsizlik kazaya yol açtı.” Peki yerde kazaların tek nedeni dalgınlık mi yoksa gerçek hayattan koparak hayal alemine uyumak bile nedenlerden akraba mi? Sosyal medya ve gelişen teknolojik ürünler bizi gündüz düşleri kurmaya mı sevk ediyor? Bu soruları Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Psikiyatrist Prof. Dr. Nesrin Dilbaz’a yönelttik.


Her insan kimileyin hayal kurmak, içine kapanmak, hariç çevre ile bağları tek süreliğine dahi olsa koparmak ihtiyacı duyabilir. Ancak bunların yer, zaman ve dozu hayati önem taşıyor. Ölümcül kazalara yol açmasının önüne geçmek için ise oldukça titiz olmak gerekiyor.


Hayatın ıstırap veren, nahoş taraflarıyla göz edebilsek dahi, Prof. Dr. Nesrin Dilbaz’a göre elimizden tek şey gelmediği durumlarda hayal dünyamız bize aradığımız kaçış yerini sunuyor.


Hayal dünyasına dalmanın dozu aştığı duruma ‘Maladaptive Daydreaming’ (Uyumsuz Hayal Kurma) deniyor. Prof. Dr. Dilbaz bunu şöyle açıklıyor:


“Buna Latincedeki adıyla ‘Maladaptive Daydreaming’ diyoruz. Yani sürekli hayal kurmayla ilgili. Genellikle kişiler, yaşadığı gerçeklikten çıkarak, gerçek dünyadaki işlerini aksatarak hayal dünyalarına gömülürler. Aslında olup bitenin farkındalar, bunun hayal olduğunu biliyorlar.Ama hayal kurmak o kadar zevk veriyor ki kimileyin insanlar gerçek hayat yerine hayalleri tercih ediyor olabiliyorlar.”


Kontrolü elden koymak özellikle hariç mekanlarda, tehdit oluşturabilecek pek sayı faktörle çevriliyken oldukça riskli olabilir. Bu akıllandırma ‘hayallerin kontrolden sökmek’ olarak nine Prof. Dr. Dilbaz, sözlerini şöyle sürdürüyor:


“Bu şizofreni gibi tek hastalık olumsuzlama. Tamamen uyumu olmayan tek ‘gün içinde hayal kurma’… Yani hayallerin kontrolden sökmek diyebiliriz. Fiziksel, gerçek atlas içindesiniz ama gerçek atlas içinde değilmişsiniz gibi düşündüğünüz yani sürekli hayal dünyasında olduğunuz için gerçek materyalizm yapmanız gerekenlerden uzak kalmış olduğunuz tek evre.”


Düşlere uyumak yaşamla olan uyumunuzu bozabilir


Hayal dünyasında gerçeklik dilendiği gibi kurgulanabiliyor. Dolayısıyla bile yaşama üzerine ıstırap tatlı detayları kabul etmek, onlarla yüzleşmek zor geldiğinde hayal dünyasına gömülmek tercih edilebiliyor.


Prof. Dr. Dilbaz bile yerde duruma uyanıklık çekerek, her şeyin farkında olarak bunu sürdürmeye sürme etme halini anlatıyor.


“Saatlerce yalnız başınıza hayaller kurabiliyorsunuz. Mevcut merkezde sayı mutsuzsanız gülümseten, kendinizi mutlu hissettiren hikayeler üretiyorsunuz. Ama yerde sırada o mutsuz veya olumsuz olayla ilgili hiçbir şey yapmamış oluyorsunuz. Yani aslında tek arifane yaşamla ilgili uyumunuzu bozuyor. Yani hikayelerin arasında hayallerin arasında yaşayarak, onların arasında kaybolmuş oluyorsunuz aslında. Önemli olan nokta bile yerde. Hayal kuran kişi hayali yaşadığının farkında ama bu rağmen onu yapmaya sürme ediyor.”


Başarmadan başarmak


‘Gündüz düşlerinin’ yaşamla ilgili olumsuz etkilerinden akraba dahi, başarmak istediğimiz tek konuda herhangi tek çaba göstermememize rağmen, hayal dünyasında kendimizi onu muvaffak saymamız. Sanal çevre bile kimileyin yerde inancımızı destekler nitelikte…


Prof. Dr. Dilbaz yerde gibi durumlarda sanal atlas etkilerine şöyle değiniyor:


“Bu kişiler gerçek materyalizm sorunlarla göz edemediği zaman onu hayal dünyasına çekiyor ya bile olmak veya başarmak istediği şey için emek vermediğinde onu hayal dünyasında muvaffak gibi yaşıyor. Sanal çevre o kadar sayı olmayan tek şeyleri çabucacık varmış gibi yaşamamızı sağlıyor ki… Oyunun içindeyken oyunun muhteşem kumandanı olabiliyorsunuz ya bile sosyal medyaya baktığınızda herkesi sayı mutlu sayı fazla şey başarıyormuş gibi düşünüp kendinizi muvaffakıyetsiz hissedip sonra hayallerin arasına dalıyorsunuz.”


“Müzik dinlemekle hayali eşleştirebiliyoruz”


Son yıllarda kalan sosyal medya kullanımı söylemek, sanal mecralarda geçirilen zamanın bile artması anlamına geliyor. Bu mecralar yeni bağımlılıklara yol açıyor. Bazen hayattan koparacak kadar içine sürüklendiğimiz yerde anlarda yaşanan aksilikler dahi yaygınlaşıyor.


Sadece sanal çevre olumsuzlama, müziğin dahi hayal kurmayı tetikleyen tek gücü olduğunu söyleyen Prof. Dr. Dilbaz, hayal dünyasına sayı fazla dalıp giden kişiler için müzik dinlemeye muayyen periyodlarda sıra vermeyi öneriyor. Samsun’bile meydana gelen kaza örneğini vererek sözlerini sürdürüyor:


“O sırada o kişi bizim gördüğümüz kadarıyla rayların üzerinde yürüyor ve tramvay yaklaşıyor. Ancak o sırada ona göre, rayların üstünde olumsuzlama ve tramvay ona gerçek yaklaşmıyor. Tamamen farklı tek zihin yaşıyor. Müzik bunu sayı fazla tetikleyebiliyor. Müzik dinlemekle hayali eşleştirebiliyoruz. Hatta yerde durumdan kurtulmak için sıklıkla müzik dinlemeye tek süre sıra vermeyi öneriyoruz. Çünkü müziğin yerde hastalığı tetiklediği düşünülebiliyor. Hayatınızı kontrol altına almalısınız diyoruz. Orada görünen dahi o… O sırada gövdesel orada, ama kendisi, ruh dünyası, düşünceleri, mimik orada olumsuzlama. Farklı tek alemde yaşıyor o sırada. Bir şey görmesi duyması mümkün olumsuzlama.”

Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.